Fransa seyahati deyince çoğu kişinin aklına hemen Paris gelir. Oysa Fransa ziyarete değer, tarihi yapısı zengin ve hareketli şehirlerle doludur. İşte Fransa’nın az bilinen tatil cennetleri…
Strazburg
Strazburg Avrupa Birliği’nin başkenti olarak kabul edilir. Yüzyıllardır ulaşım için kullanılan Ren Nehri’nin kıyısında yer alır. Fransız ve Alman kültürlerinin mükemmel şekilde bir araya geldiği Strazburg, özellikle iyi yemekleri için gidilebilecek şehirlerin başında yer alır. Koşuşturmacadan hoşlanmıyorsanız Petite France Mahallesi’nde vakit geçirebilirsiniz. Kentin içinden geçen nehrin kıyısında dolaşabilirsiniz. Aralık ayında Strazburg’a giderseniz Fransa’nın en eski Noel pazarını da gezme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Bordo (Bordeaux)
Bordo’yu ziyaret etmeden önce aklınıza üzüm bağlarının arasında kurulmuş küçük bir şehir gelebilir. Ancak Bordo geniş bir alışveriş alanı, sayısız kafe ve barları, canlı gece hayatı ve tarihi yerleri ile görülmesi gereken bir şehirdir.
Bordo iyi şarapları çok ucuza tadabileceğiniz eşsiz bir yer. Bunun için gördüğünüz herhangi bir restorana girmeniz yeterli.
Montpellier
Klasik bir üniversite kentidir. Kentte Orta Çağ’dan bu yana bir tıp fakültesi bulunuyor. Harika kafelere ev sahipliği yapan meydanlar ve hayret verici tarihi yapılara sahip olan şehir müthiş butik mağazalarıyla gerçek bir cevher.
Şehrin ünlü Üç Güzeller Heykeli’nin hemen yanında cafe au lait yudumlamaktan başka, yaşanacak birkaç yüce deneyim daha var. Fransa’nın en engelli-dostu şehri olan Montpellier’de kurulan açık ve kapalı pazarlara da mutlaka uğranmalı.
Strazburg Avrupa Birliği’nin başkenti olarak kabul edilir. Yüzyıllardır ulaşım için kullanılan Ren Nehri’nin kıyısında yer alır. Fransız ve Alman kültürlerinin mükemmel şekilde bir araya geldiği Strazburg, özellikle iyi yemekleri için gidilebilecek şehirlerin başında yer alır. Koşuşturmacadan hoşlanmıyorsanız Petite France Mahallesi’nde vakit geçirebilirsiniz. Kentin içinden geçen nehrin kıyısında dolaşabilirsiniz. Aralık ayında Strazburg’a giderseniz Fransa’nın en eski Noel pazarını da gezme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Bordo (Bordeaux)
Bordo’yu ziyaret etmeden önce aklınıza üzüm bağlarının arasında kurulmuş küçük bir şehir gelebilir. Ancak Bordo geniş bir alışveriş alanı, sayısız kafe ve barları, canlı gece hayatı ve tarihi yerleri ile görülmesi gereken bir şehirdir.
Bordo iyi şarapları çok ucuza tadabileceğiniz eşsiz bir yer. Bunun için gördüğünüz herhangi bir restorana girmeniz yeterli.
Montpellier
Klasik bir üniversite kentidir. Kentte Orta Çağ’dan bu yana bir tıp fakültesi bulunuyor. Harika kafelere ev sahipliği yapan meydanlar ve hayret verici tarihi yapılara sahip olan şehir müthiş butik mağazalarıyla gerçek bir cevher.
Şehrin ünlü Üç Güzeller Heykeli’nin hemen yanında cafe au lait yudumlamaktan başka, yaşanacak birkaç yüce deneyim daha var. Fransa’nın en engelli-dostu şehri olan Montpellier’de kurulan açık ve kapalı pazarlara da mutlaka uğranmalı.
Aix-en-Provence
Aix-en-Provence, Provencal (yöresel bir dil) konuşulan son yerdir. Hemen her köşesinde, heybetli ve eski çeşmeler vardır. Ağaçlıklı Cours Mirabeau, kentin en kalabalık yerlerindendir. Amaçsızca dolaşmak, harikulade restoranları ve yol boyunca yer alan mimari harikalarla büyülenmek için ideal bir şehir.
Orleans
Orleans, Fransa’nın en ünlü ve saygın kişilerinden Jeanne d'Arc’ın memleketidir. Orleans’a gittiğinizde Maison de Jeanne d'Arc’ı ve kentin 9. Yüzyıldan kalan görkemli katedralini görmelisiniz. Gitmişken Loure Valley Şatosu’nu da keşfedebilirsiniz.
Lyon
Gözden kaçırılan Fransız şehirlerinden biri de Lyon. Amphitheatre des Tres Gauls Lyon gibi Romalılardan kalma cazibelerle dolu olan Lyon ayrıca ilahi bir mutfağa, büyük alışveriş merkezlerine ve harika bir gece hayatına sahip. Avrupa’nın en büyük nehirlerinden Ren ve Sen şehrin içinden geçer. Bu nehirlerin kıyılarında huzur dolu yürüyüşlerle vakit geçirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder